Zulmet



Bu zulmet, bu ziyaların uğramadığı ve büsbütün sükûn zulmet, ekseriya şerhalarımı sardı. Ekseriya katakulliden teheyyüçlerimle mütebessüm etti yüzüme. Yıkıldığım her an kaviliği öğretti ve tüm teessürlerimi aldı götürdü benden, beni bir mücrimin hücresine hapsetti. İhtizaz eden ellerimle hücreme vuran ziyanın demirlerine tutundum. Biliyor musun? Sana da böyle tutunmuştum. Kafamda müphem bir muhayyel hikâyeler vardı seni düşündüm, seni düşündüm, seni düşündüm. Ve itiyatla elimi cebime götürdüm. Kenarı yırtılmış, pejmürde ve içinde melun bir adamdan kalan son nükteler yazan... İnzibatsız bir el yazısı merhabaladı beni, içimdeki kocaman bir itimatsızlıkla baktım mektûba ve her okuduğumda acının şahikasında kavruldum. Hiçbir şey mâni olmadı bana. Ben hakkımla tüm acımı da üzüntülerimi de çektim. Çünkü mücrimdim çünkü nedamet duygusu iliklerimdeydi. Keşke sevmeseydim seni. Bu zillet zulmet, beni benden etti. Bir mazurum yoktu azıcık içten sevseydin anlardım seni. Aşka olan itidalimi seninle kaybetmiştim şimdi de ihtizaz eden ellerim ve kalbimle, son mektubunu yırttım. Ziyanın geldiği yerden dışarı fırlattım. Demirlerden elimi çektim. Artık tutunacak ne bir dalım ne de içimde küçücük bir kavi kaldı. İçimde senden bana bir ahuzar kaldı. Bu mücrimden sana bir nükte kaldı. Unutma, tüm zulmetler senin olduğunda, ben ziyalarına perde açan tahayyülün olmayacağım artık. Bir garabetlik sezeceksin, o eski ben olmayacağım artık. Önüne çıkan bir mani olmayacağım artık. İçine doğan bir ziya, ben olmayacağım artık.



"Yukarıda okumuş olduğunuz içeriği 17 yaşında kaçmaktan kurtulamadığım düşüncelerin esiri olduğumda köşeye sıkışmanın, duyguların insanı boğması ve çaresizlik başlığı altında yazmıştım. Yazılarımda hiçbir şahsa itafen düşünceler paylaşmıyorum. Kafamdaki hiç yaratılmamış bir insan üzerine düşünüyorum ve yazıyorum..." 

Yorumlar

Popüler Yayınlar